0533 620 21 63 0532 509 66 32 0242 247 45 44
Çocuk, Ergen ve Yetişkin Psikiyatri
Psikoterapist Aile Danışmanı

Yazılar » OKUL KORKUSU

Tanım

Okul korkusu ya da fobisi çocuğun okula gitmek istememesi, okula gitmemesi ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır.

Çocuk okulda yoğun kaygı, huzursuzluk ve güvensizlik hisseder. Okulda yaşıtları gibi davranamadığı ve anne babaya olan bağlılıkları nedeniyle ayrıca utanç duygusu yaşarlar. Okul fobisi ya da korkusu şımarıklık değildir. Çocuğun biyolojik yapısı başta olmak üzere aile ve okul tutumları ile ilgili olabilecek çok nedenli bir rahatsızlıktır.

Belirtiler

Genellikle okula gideceği günlerde olur. Hafta sonu ve tatillerde rahattırlar.

Baş ağrısı, karın ağrısı, kusma gibi bedensel şikayetler,öğretmeni, arkadaşları veya okulla ilgili şikayetler, annesini, kardeşini özlediği gibi evle ilgili şikayetlerde bulunurlar. Çocuk yaşadığı sıkıntıya çeşitli nedenler gösterebilir.

Okul korkusu çocuk psikiyatrisinin acilidir ve en kısa zamanda gerekli girişimler yapılmalıdır. Çocuğun yaşadığı durum pek çok faktörün rol aldığı bir bozukluktur.

Tedavide

Nedene yönelik tedavinin yanında ilk aşamada amaç çocuğun okula gitmesini sağlamaktır. Bu nedenle ilk olarak çocuğun sıkıntısı azaltılmalıdır. Gerektiğinde sıkıntıyı azaltıcı ilaçlar kullanılabilir.

Çocuğun okulla ilgili bağı koparılmamalı ve mutlaka 1-2 saat de olsa okula gitmesi için teşvik edilmelidir. ‘Okula birkaç gün gelmesin, sıkıntısı geçince okula gelir’ gibi düşünceler yanlıştır. Çocuğun okulla bağı kopar, araya soğukluk girerse tedavi zora girer. Okula gitme konusunda taviz verilmemelidir. Çocuğun okulda en azından 1-2 saat kalması için yüreklendirilmelidir.

İlk zamanlar annenin çocuğun yanında kalmasına izin verilmelidir. Anne önce çocuğun yanında, sonra sınıfta uzak bir köşede, daha sonra sınıf dışında kapıda, bahçede beklemeli, aşama aşama uzaklaşmalıdır.

“Sen bebek misin”, “niye ağlıyorsun bak arkadaşların ağlamıyor- korkmuyor” gibi ifadeler kullanılmamalıdır. Yoğun kaygısı olan çocuk bu gibi konuşmalarla anlaşılmadığını hisseder, suçluluk ve utanç duyguları artar. “Sıkıntı çektiğini biliyorum, biraz gayret etmen gerekecek, ben yanındayım, yapabilirsin, aferin iyi gidiyor” gibi destekleyici konuşmalar rahatlatır. Ebeveynler ve öğretmenin serinkanlı ve kararlı davranmaları gereklidir. Aşırı koruyucu davranışlar ve okul değişikliği sürecin uzamasına neden olur.